İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | reach to (someone or something) f. | (birine/bir şeye) kadar uzanmak | ||
My sister's hair reaches to her shoulders. Kız kardeşimin saçları omuzlarına kadar uzanıyor. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | reach to (someone or something) f. | (birine/bir şeye) uzanmak | ||
Öbek Fiiller | reach to (someone or something) f. | (birine/bir şeye) kadar gitmek | ||
Öbek Fiiller | reach to (someone or something) f. | (birine/bir şeye) uzatmak | ||
Öbek Fiiller | reach to (someone or something) f. | (birine/bir şeye) kadar uzatmak |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | reach up to (someone or something) f. | yukarıdaki (birine/bir şeye) doğru uzanmak |
Öbek Fiiller | reach up to (someone or something) f. | bir şeyi yukarıdaki (birine/bir şeye) doğru uzatmak |